NOEL AĞACI'NIN TARİHİ
NOEL AĞACI
"History" dergisinde yer alan makaleye göre günümüzde Noel'de yaptığımız gibi, eski zamanlarda da insanlar kapılarına ve pencerelerine yeşil dallar asarlardı. Bir çok ülkede, bu yeşil dalların cadıları, hayaletleri, kötücül ruhları evden uzak tutacağına inanılırdı. Noel kutlamasında kullanılan Noel ağacı ilk defa 1521 veya 1605’te Almanya’da ortaya çıkmıştır. Almanlar, Ren Nehri kıyılarında Cennet ağacını temsil eden Köknar ağacını ışıklar, meyveler ve parlak süslerle donattılar. Adem ve Havva yortusunda, Almanlar evlerine bu tür bir Cennet ağacı dikerek, kutsanmış ekmeği simgeleyen hamursuz ince ekmek parçaları asarlardı; bunların yerini daha sonra, değişik biçimlerdeki çörekler almıştır. İsa'nın doğumunu simgeleyen bir sembol olarak kabul edilen Noel ağacına, bazı yerlerde İsa'yı simgeleyen mumlar eklenerek süslemeler çeşitlendirilmiştir. Noel mevsiminde, ağaçla aynı odada Noel piramidi de bulunurdu. 16. yüzyılda ise, Noel piramidi ve Cennet ağacı birleşerek günümüzdeki Noel ağacını oluşturmuştur. O dönemde odundan piramitler yapıp üzerini yeşil ağaçlarla ve mumlarla süsleyen halk, yakılmış mumu 16. yüzyılda Protestan Martin Luther'in eklediğine inanıyorlar. Geleneksel anlatıda Martin Luther bir kış akşamı evine yürürken ağaçların yeşil dalları arasında titreyen yıldızların parıltılarından çok etkilenip evindeki ağacını mumlarla süsledi.
Geleneğin, Fransız İhtilali’nden sonra Amerika’ya ulaştığı belirtilmektedir. Ayrıca 1840'lara kadar Amerikalılar, pagan sembolü olarak gördükleri ağaçları tuhaf bulmuşlardı. Ancak zamanla büyük ve tavana kadar olan ağaçları tercih ederek evlerini süslemeye başlamışlardır.
1800’lerin başında İskandinav ülkelerinde yayıldıktan sonra, 1840 yılında İngiltere ve Fransa’da da çam süsleme geleneği başlamıştır. İngiltere'ye 19. yüzyıl başlarında ulaşan Noel ağacı, Kraliçe Victoria'nın eşi Alman Prens Albert'in desteği ile bu yüzyılın ortalarında yaygınlaşmıştır. O dönemde Noel ağaçları, dallarına kurdele ve kâğıt zincirlerle asılmış mum, şekerleme ve keklerle süsleniyordu. Noel ağacındaki aydınlatmaların ve mumların ölümsüzlüğü temsil ettiği, kötü ruhları ve canavarları kovduğuna inanılır.
Avrupalı paganlar arasında yaygın olan ağaca değer verme ya da kutsal sayma, Hristiyanlığı benimsemelerinden sonra, İskandinavyalıların şeytanı korkutup kaçırmak ve Noel zamanında kuşlar için bir ağaç hazırlamak üzere bu geleneği sürdürdüler.
Türk insanı, ağacın yaşam döngüsü ile kendi hayatının doğal seyri arasında bir benzerlik olduğunu keşfetmiş ve bir ağacın mevsimden mevsime kendini yenilemesinden dolayı, bazı ağaçları hayatın ve sonsuzluğun timsali olarak görmüştür. Ağaçları kutsal sayan ve süslerle bezeyen sadece Türk toplumları değil, ağaçların ruhani törenlerde önemli bir sembol olarak yer alması çok eskilere, Hıristiyanlık öncesi zamanlara, hatta putlara ve doğaya tapınıldığı zamanlardaki Mısır ve Çin uygarlıklarına kadar uzanıyor. Yaprak dökmeyen ağaçları ve çelenkleri ölümsüz yaşamın simgesi olarak kullanmak, eski Mısırlıların, Çinlilerin ve Yahudilerin ortak bir geleneğiydi.
Rusya'daki Noel geleneği farklıdır. Evet, Noel ağaçları orada da uzun zamandır bir gelenek halinde ancak dekore edilen ağaçlar Noel için değil, Rus Devrimi'nin ardından Noel ağaçlarının yasaklanmasından oluşan bir gelenektir. Ama bu yasak, halkı durdurmamış ve birbirlerini Noel'i kutlamaya teşvik etmişlerdir. Zamanla Sovyet liderliği, ağaç konusundaki fikrini değiştirerek gazetelerde makaleler yayımlamaya başlamıştır. Sovyet Birliği'nin çöküşüyle birlikte Noel, Rusya'da gelenek haline gelmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder